Çin’in
Vuhan şehrinde Aralık 2019’da başlayan ve halen devam etmekte olan Covid-19
salgını, 21 Mart 2020 itibariyle Dünyada 290,322 insana bulaşmış olup 11,962
insanın ölmesine sebep olmuştur. Bulaşıcı olma özelliği, etkin bir aşı ve tedavinin
eksikliği ve ölüm oranının yüksek olması, bu sınır tanımayan virüs için
karantina gibi önlemlerin alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Uluslararası
platformda, ülkeler virüsten etkilenmiş bölgelerden seyahatleri sınırlamış ve
potansiyel taşıyıcıları belirlemek üzere tarayıcı önlemler almışlardır. Tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizdeki vaka sayısının ve ölümlerin her geçen gün
artması hepimizi tedirgin etmektedir. Söz konusu salgına sebep olan virüsün
daha iyi anlaşılması ve farkındalığın artması için virüsün tanımlanması,
ortaya çıkışı, yayılımı,
alınabilecek önlemler, muhtemel aşı ve tedaviler gibi konulara ilişkin
hazırladığım 40 soru ve 40 cevabı aşağıdaki yazıda görebilirsiniz. Faydalı olması dileğiyle...
1-
Virüs Nedir?
Virüsler
aynı anda hem canlı hem de cansız özellikleri gösteren biyolojik varlıklardır.
DNA ya da RNA’ya sahip olmakla birlikte hücrelerden oluşmazlar. Yaşamak için mutlaka
konakçı bir organizmaya ihtiyaç duyarlar. Virüsler çok çeşitli hastalıklara yol
açabilir. Her türlü yaşam formunu etkileyebilirler, çünkü çoğalmak için
yalnızca bir konakçıya ihtiyaç duyarlar. Çok basit ya da çok karmaşık
olabilirler. Bakterilerle karıştırılmamalıdırlar. Bakteriler, virüslerden
farklı olarak kendi kendilerine hayatta kalmalarını sağlayan hücresel mekanizmalara
sahip, tek hücreli canlılardır.
2- Coronavirus Nedir?
Coronavirüsler zarflı ve tek iplikli RNA virüsleridir, yani genetik
materyalleri bir RNA ipliğinden oluşur ve her viral partikül bir protein
zarfına sarılıdır. Bir coronavirüs dört yapısal proteinden oluşur:
nükleokapsid, zarf, zar ve çubuksu çıkıntılar (dikenler). Bu çıkıntılara
Latincede taç anlamına gelen “corona” adı verildiğinden bu virüsler coronavirus
(taçlı virüs) denir. Nükleokapsid, zarf ve zar proteinleri tarafından
oluşturulan küreye benzer bir yapının içinde, genetik materyali bulundurur.
Dikensi çıkıntılar ise virüsün enfekte edebileceği hücreleri belirler ve
hücrelerdeki almaçlara bağlanır.
3-
Coronavirüsler
mutasyon geçirerek daha tehlikeli hale dönüşebilir mi?
Bütün virüsler konakçılarını enfekte ederken
temelde aynı yolu izler. Bir hücreyi istila eden virüs, o hücrenin bazı
bileşenlerini kullanarak kendisini kopyalar, daha sonra da kopyaları diğer
hücreleri enfekte eder. Ancak RNA virüslerinin farklı bir özelliği vardır. Bu
virüsler, RNA replikasyonu sürecinde, tipik olarak hücrelerin DNA kopyalarken
kullandığı hata düzeltme mekanizmalarına sahip olmadıkları için replikasyon
sırasında ortaya çıkan hataları düzeltemezler. Bununla birlikte, coronavirüsler
RNA virüsleri içerisinde 30.000 bazla en uzun genoma sahip virüs grubudur.
Replikasyon sırasında hata düzeltme yeteneğinden mahrum olan bu patojenlerin
kopyaladıkları baz miktarı arttıkça hata yapma olasılıkları da artıyor.
Dolayısıyla her hata beraberinde yeni bir mutasyonu getiriyor. Bu mutasyonların
bazıları da virüse yeni hücre tiplerini, hatta yeni türleri enfekte etme
yeteneği gibi yeni özellikler sağlayabiliyor.
Virüslerin
genom yapılarına göre sınıflandırılması
4-
Coronavirüsün kaç
farklı cinsi var?
Coronavirüsün
alfacoronavirüs, betacoronavirüs, gamacoronavirüs ve deltacoronavirüs olmak
üzere dört farklı cinsi var. Alfa ve beta coronavirüs insanları enfekte
edebilirken, gama ve delta coronavirüs sadece hayvanları enfekte edebiliyor.
Yeni Coronavirüsün genomu salgının başlanmasının ardından hızlıca
dizilenmiştir. Dizilenme sonuçlarına göre, Yeni Coronavirüs, βeta-Koronavirüs
cinsine aittir.
5- Covid-19 mu 2019-nCoV mu ?
Dünya
Sağlık Örgütünün (WHO) uluslararası halk sağlığı acil durumu ilan etmesine
neden olan ve hâlihazırda devam eden salgın başladığı günlerde 2019-nCoV olarak
adlandırılmıştır. Sonrasında ise WHO’nun resmi kararıyla hastalık Covid-19
olarak adlandırılmıştır. Covid-19 ismine karar verilirken WHO danışmanları
sadece hastalığa neden olan virüs türüne odaklandı. Co ve Vi coronavirüsten,
“d” İngilizcede hastalık anlamına gelen “disease” kelimesinden, 19 ise
vakaların görülmeye başlandığı yıl olan 2019’dan geliyor.
Uluslararası
Virüs Taksonomisi Komitesi (International Committee on Taxonomy of Viruses
,ICTV) ise hastalığa sebep olan virüsü SARS-CoV-2 (severe acute respiratory
syndrome coronavirus 2, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2) olarak adlandırmıştır.
Fakat,
Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization, WHO)’ ne göre riskli iletişim
perspektifinden bakıldığında, SARS isminin kullanılması, özellikle 2003'te SARS
salgından en çok etkilenen Asya'da bazı ülkeler için gereksiz korku yaratma
açısından istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Bu
nedenle, Dünya Sağlık Örgütü, halkla iletişim kurarken virüse “COVID-19'dan
sorumlu virüs” veya “COVID-19 virüsü” demeye başladı. Bu adlandırmaların hiçbiri,
Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi (International Committee on Taxonomy of
Viruses ,ICTV) tarafından kararlaştırıldığı şekliyle virüsün resmi adı (SARS-Cov-2)’nın
yerini alması amaçlanmamıştır.
Yine
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre virüs resmi olarak adlandırılmadan
önce yayınlanan materyaller, karışıklığı önlemek için gerekli olmadıkça
güncellenmeyecektir.
6-Virüs ve
hastalığın neden farklı isimleri var?
Virüsler
ve neden oldukları hastalıklar genellikle farklı isimlere sahiptir. Örneğin,
HIV AIDS'e neden olan virüstür. İnsanlar sıklıkla kızamık gibi bir hastalığın
adını bilirler, ancak buna neden olan virüsün adını (rubeola) bilmezler.
Virüsleri ve hastalıkları adlandırmak için farklı süreçler ve amaçlar vardır.
Virüsler, tanı testleri, aşılar ve ilaçların geliştirilmesini kolaylaştırmak için genetik yapılarına göre adlandırılır. Virüslerin adlandırılması işi geniş bir bilim topluluğu olan Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi (ICTV) tarafından yapılıyor.
Hastalıklar; hastalığı önleme, yayılma ve bulaşıcılığını engelleme ve tedavi üzerine tartışmalara olanak tanımak için adlandırılıyor. İnsan hastalıklarına hazırlıklı olma ve müdahale Dünya Sağlık Örgütü(WHO)’nün işidir, bu nedenle hastalıklar Dünya Sağlık Örgütü tarafından adlandırılır.
ICTV, 11 Şubat 2020'de yeni virüsün adını “ciddi akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2)” olarak açıkladı. Bu isim, virüsün 2003 SARS salgınından sorumlu koronavirüs ile ilişkili olması nedeniyle seçildi. İlişkili olsa da, iki virüs farklıdır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), daha önce Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile geliştirilen yönergeleri takip ederek 11 Şubat 2020'de bu yeni hastalığın adı olarak “COVID-19” u duyurdu.
Virüsleri ve hastalıkları adlandırmak için farklı süreçler ve amaçlar vardır.
Virüsler, tanı testleri, aşılar ve ilaçların geliştirilmesini kolaylaştırmak için genetik yapılarına göre adlandırılır. Virüslerin adlandırılması işi geniş bir bilim topluluğu olan Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi (ICTV) tarafından yapılıyor.
Hastalıklar; hastalığı önleme, yayılma ve bulaşıcılığını engelleme ve tedavi üzerine tartışmalara olanak tanımak için adlandırılıyor. İnsan hastalıklarına hazırlıklı olma ve müdahale Dünya Sağlık Örgütü(WHO)’nün işidir, bu nedenle hastalıklar Dünya Sağlık Örgütü tarafından adlandırılır.
ICTV, 11 Şubat 2020'de yeni virüsün adını “ciddi akut solunum sendromu koronavirüs 2 (SARS-CoV-2)” olarak açıkladı. Bu isim, virüsün 2003 SARS salgınından sorumlu koronavirüs ile ilişkili olması nedeniyle seçildi. İlişkili olsa da, iki virüs farklıdır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), daha önce Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile geliştirilen yönergeleri takip ederek 11 Şubat 2020'de bu yeni hastalığın adı olarak “COVID-19” u duyurdu.
7-
Coronavirüs ile
ilk kez mi karşılaşıyoruz ?
Salgına
neden olan coronavirüs başlangıçta kulağımıza tanıdık gelmemiş olsa da aslında
pek çok kişinin bu virüsün daha hafif türleri ile daha önce karşılaşmış olması
muhtemel. Çünkü bu virüsün dört *suşu yaygın soğuk algınlığı vakalarının yaklaşık
beşte birinin sorumlusu. Coronavirüsler hem insanlarda hem hayvanlarda
bulunabilen büyük bir virüs ailesinin bir parçası. Bazıları insanları enfekte
edebiliyor ve yaygın olarak basit bir soğuk algınlığına ya da
MERS
(Orta doğu solunum sendromu) ve SARS (Ciddi akut solunum sendromu) gibi çok ciddi
hastalıklara neden olabiliyor.
*Suş: Bir bakteri veya virüsün farklı alttürlerinin,
aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına denir. Farklı suşlar
arasında, ilaçlara, dış etkilere dayanıklılık vs. özellik değişiklikleri
olabilir. (İngilizce; strain)
8-Dünyada Coronavirüslerin hikâyesi nedir?
Yirmi yıldan kısa bir süre önceye kadar
coronavirüs, insanlarda hafif derecede hastalığa neden olan bir virüs olarak
değerlendirildiği için aslında araştırmaların çok da odak noktası olmamış. Ta
ki Çin’deki SARS salgınının arkasındaki patojenin bir coronavirüs olarak
belirlendiği 2003 yılına kadar...
Ardından,
neredeyse 10 yıl sonra başka bir coronavirüs türü, MERS salgınıyla gene dünyanın
gündemine oturdu ve şimdi gene başka bir coronavirüs türü neden olduğu salgınla
dünyanın kâbusu oldu. Detaylı araştırmalar sonucunda, 2002 yılında Çin’de
görülen SARSCoV’ün misk kedisinden, 2012 yılında Suudi Arabistan’da görülen MERS-CoV’ün
ise çöl devesinden insana geçmesiyle salgınların ortaya çıktığı bulunmuş.
Aralık ayından beri gündemimizde olan yeni coronavirüs ise daha önce insanda rastlanmayan
bir tür. SARS’a neden olan coronavirüs ile aynı virüs ailesine ait olsalar da
aynı tür değiller.
9- Coronavirüsler neden ölümcül?
Coronavirüsler hayvanlardan
insanlara geçebilen bir virüs türü olduğu için zoonotik, neden oldukları
hastalıklar da zoonotik hastalıklar olarak adlandırılıyor. İnsanların bağışıklık
sistemi daha
önce bu virüs ve bakterilerle karşılaşmadığı, dolayısıyla da vücutta daha önce bu
patojenlere karşı bağışıklık gelişmediği için zoonotik hastalıklar ölümcül
olabiliyor.
10-Coronavirüsler vücutta nasıl etkili olur?
Hafif
soğuk algınlığına neden olan coronavirüsler öncelikle üst solunum yolunu (burun
ve boğaz) enfekte ederken, daha ciddi hastalıklara neden olan coronavirüsler alt
solunum yolunu (akciğerler) enfekte ederek zatürreye neden olurlar.
11-ACE2 Almacı, TMPRSS2,
Camostat mesylate nedir, aşı ve tedavi geliştirmede neden önemliler?
SARS
virüsü hücrede ACE2 (anjiyotensin dönüştürücü enzim-2) adı verilen almaca, MERS
virüsü ise DPP4 (dipeptidil peptidaz-4) adı verilen almaca bağlanır. Her iki
almaç da başta akciğer hücreleri olmak üzere vücudun farklı yerlerindeki
hücrelerde bulunur. Yapılan analizler Covid-19’a neden olan coronavirüsün de
SARS gibi hücrelerin ACE2 almacına bağlandığını gösterdi. Diğer yandan aynı
almaca bağlanan örneğin NL63 adı verilen bir insan coronavirüsü sadece üst
solunum yolu enfeksiyonuna neden olurken, SARS ve Covid-19 corona virüsleri alt
solunum yollarını enfekte ediyor. İlginç olan başka bir nokta ise ACE2
almacının kalp hücrelerinde de yoğun olarak bulunmasına rağmen coronavirüsün
kalp hücrelerini enfekte etmemesi. Güney Afrika’daki Western Cape Üniversitesinden
moleküler biyolog Burtram Fielding, virüsün hücrelere bağlanmasında başka
almaçların da rol oynadığından şüphelendiğini söylüyor.
Virüslerin
bir hücreye girebilmeleri için konak hücrenin uygun bir reseptör taşıması
gerekmektedir. SARS-CoV-2’nin hücre içine girebilmesi için membrana bağlı ACE2 (anjiotensin-dönüştürme enzimi)' ye ihtiyaç
duyduğu açıklanmıştır. Bu özelllikle akciğeri saran (epitel) hücrelerin
yüzeyinde bulunan bir proteindir. ACE2, renin-anjiotensin sistemde
(renin–angiotensin system/RAS) rol oynamaktadır. RAS, kan ve sıvı basıncı,
elektrolit dengesini düzenleyen bir hormon sistemidir. Hayvanlarda yapılan
çalışmalarda RAS inhibitörlerinin ağır akut solunum yetmezliği ve zatürre
belirtilerini etkin şekilde azalttığı gözlemlenmiştir. İlginç bir şekilde,
Covid-19’un ACE2’ye bağlanması ACE2’yi tüketmiş ve RAS sistemine zarar
vermiştir ki, bu da ağır akut zatürrenin şiddetlenmesine neden olmuştur. Bu
verilere dayanarak, ACE2 engelleyicilerinin bazı zatürre hastalarında,
kan basıncının kontrol altında tutulduğu durumlarda, akciğer enfeksiyonunu ve
ölüm oranını azaltabileceği öne sürülmüştür.
Camostat mesylate, aktif proteaz inhibitörüdür. Tripsin ve plazmin, kallikrein ve trombin gibi çeşitli proteazları inhibe etmektedir. Ayrıca transmembran serin proteaz olan TMPRSS2'yi inhibe ederek ve SARS-Cov2 (COVID-19)’nin in vitro olarak akciğer hücrelerine girişini kısmen bloke etmektedir. Corona virüslerin hücre girişi, viral spike (S) proteinlerin hücresel reseptörlere bağlanmasına ve konakçı hücre proteazları tarafından S proteini hazırlanmasına bağlıdır. SARS-CoV-2 tarafından hücre girişi için hangi hücresel faktörlerin kullanıldığının çözülmesi, viral bulaşma hakkında bilgi sağlayabilir. SARS-Cov2'nin giriş için SARS-CoV reseptörü ACE2'yi ve S proteini hazırlanması için serin proteaz TMPRSS2'yi kullandığı ifade edilmektedir. Sonuçlar, TMPRSS2'ye karşı aktif olduğu bilinen klinik olarak kanıtlanmış etken madde olan Camostat mesylate’ın, SARS-Cov2 enfeksiyonunu bloke ettiğine ve yeni bir tedavi seçeneği oluşturabileceğine işaret etmektedir. Camostat mesylate adı verilen etken maddenin, serin proteaz TMPRSS2'yi inhibe ettiği bilindiğinden, birçok çalışma SARS-CoV-2 enfeksiyonunu da önleyip önleyemeyeceği üzerine yoğunlaşmıştır. Markus Hoffmann, bir hastadan izole edilen SARS-CoV-2'yi test ederek ve Camostat mesylate’in virüsün akciğer hücrelerine girişini engellediğini bulduklarını ifade etmektedir. Camostat mesylate, Japonya'da pankreas iltihabında kullanım için onaylanmış bir etken maddedir. Onaylanmış bu etken madde ile yapılan hücre kültürü çalışmalarına ek olarak klinik çalışmalarla desteklenmesi ile SARSCoV-2 tedavisi için bir umut olabileceği ifade edilmektedir.
Camostat mesylate, aktif proteaz inhibitörüdür. Tripsin ve plazmin, kallikrein ve trombin gibi çeşitli proteazları inhibe etmektedir. Ayrıca transmembran serin proteaz olan TMPRSS2'yi inhibe ederek ve SARS-Cov2 (COVID-19)’nin in vitro olarak akciğer hücrelerine girişini kısmen bloke etmektedir. Corona virüslerin hücre girişi, viral spike (S) proteinlerin hücresel reseptörlere bağlanmasına ve konakçı hücre proteazları tarafından S proteini hazırlanmasına bağlıdır. SARS-CoV-2 tarafından hücre girişi için hangi hücresel faktörlerin kullanıldığının çözülmesi, viral bulaşma hakkında bilgi sağlayabilir. SARS-Cov2'nin giriş için SARS-CoV reseptörü ACE2'yi ve S proteini hazırlanması için serin proteaz TMPRSS2'yi kullandığı ifade edilmektedir. Sonuçlar, TMPRSS2'ye karşı aktif olduğu bilinen klinik olarak kanıtlanmış etken madde olan Camostat mesylate’ın, SARS-Cov2 enfeksiyonunu bloke ettiğine ve yeni bir tedavi seçeneği oluşturabileceğine işaret etmektedir. Camostat mesylate adı verilen etken maddenin, serin proteaz TMPRSS2'yi inhibe ettiği bilindiğinden, birçok çalışma SARS-CoV-2 enfeksiyonunu da önleyip önleyemeyeceği üzerine yoğunlaşmıştır. Markus Hoffmann, bir hastadan izole edilen SARS-CoV-2'yi test ederek ve Camostat mesylate’in virüsün akciğer hücrelerine girişini engellediğini bulduklarını ifade etmektedir. Camostat mesylate, Japonya'da pankreas iltihabında kullanım için onaylanmış bir etken maddedir. Onaylanmış bu etken madde ile yapılan hücre kültürü çalışmalarına ek olarak klinik çalışmalarla desteklenmesi ile SARSCoV-2 tedavisi için bir umut olabileceği ifade edilmektedir.
12-Covid-19 nasıl bulaşır?
Coronavirüsler,
enfekte kişiler nefes alıp verdiklerinde, öksürdüklerinde veya hapşırdıklarında
dışarı attıkları damlacıklar yoluyla insandan insana bulaşabilir. Her ne kadar
enfekte olmuş yüzey ve objelerde yayılım yolu enfekte olmak için ana yol olmasa
da virüs partikülleri bulaşmış yüzey ve eşyalara dokunan bireyler elleriyle
ağız, burun hatta gözlerine dokunduğunda enfeksiyon mümkün olabilir.
13-Covid-19’dan nasıl
korunabiliriz?
Elleri
yıkamak; sık dokunulan yüzeyleri ve nesneleri dezenfekte etmek, yüze, göze ve
ağıza dokunmaktan kaçınmak gibi basit önlemler enfeksiyon riskini büyük ölçüde
azaltabilir. Kalabalık ortamlara girmek enfeksiyon riskini artırırken, evde
izole bir hayat yaşamak riski büyük ölçüde azaltır. Coronavirüsten korunmada en
önemli etmen ‘güçlü bağışıklık’
sistemidir.
Coronavirüs’ten
korunmak için bu uyarıları dikkate alın;
·
Ellerinizi
sık sık, 20 saniye süreyle su ve sabunla yıkayın.
·
Küçük
çocuklara hijyen kurallarını sürekli hatırlatın, ellerini yıkamasını sağlayın.
·
Su
ve sabun bulunamıyorsa, alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanın.
·
Öksürürken
veya hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu kağıt mendille kapatın, ardından
mendili mutlaka çöpe atın.
·
Kirli
ellerle ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize dokunmayın.
·
Hastalarla
aynı tabaktan yemek yemek, aynı bardağı paylaşmak veya yakın temastan kaçının.
·
Kapı
kolları ve oyuncaklar gibi sık dokunulan yüzeyleri temizleyin ve dezenfekte
edin.
·
Riskli
bölgelere seyahat edilmesi gerekiyorsa hayvanlarla temas öncesi ve sonrası
düzenli olarak ellerinizi yıkayın.
·
Hasta
hayvanlarla temastan kaçının.
·
Çiğ
ya da iyi pişmemiş hayvan ürünlerini tüketmeyin.
14-Maskeler ne kadar etkili?
Virüsün boyutu 3 mikron
civarındadır. Bu nedenle normal ağız ve burun maskeleri hastalıktan korunmada yarar sağlamasa da hasta
olan kişilerin bu tip maskeleri kullanması, çevrelerine virüsün bulaşmasını
önemli oranda azaltmaktadır. Virüsten koruyucu özellikteki maskelerin çok daha
özel filtreleri bulunmaktadır ve bunlar, koruma gözlükleriyle birlikte
kullanılmalıdır.
15-Enfeksiyon
belirtileri nelerdir?
Coronavirüs
belirtileri arasında en çok karşılaşılan belirtiler ateş, kuru öksürük ve
solunum sıkıntısıdır. Şiddetli vakalarda zatürre, ağır solunum yetmezliği,
böbrek yetmezliği gelişebilir. Bu durumlar hastalık belirtisi olabilir. Hastalık
şüphesi taşıyan kişilerden virüs tanısı için mutlaka örnek alınmalıdır.
Bilim
insanları yıllardır mevsimsel grip ile mücadele etmek için çalışıyor ve grip
virüsü hakkında pek çok bilgiye sahipler. Covid-19 hakkında bilinenler ise
henüz sınırlı ve araştırmacılar daha fazla bilgi edinmek için bir nevi yarış
içindeler. Hem mevsimsel grip virüsleri (influenza A ve influenza B virüsleri)
hem de coronavirüsler solunum yolu hastalıklarına neden olan bulaşıcı
virüslerdir. Tipik grip semptomları ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrıları,
baş ağrısı, burun akıntısı veya tıkalı burun, yorgunluk ve bazen kusma ile
ishaldir. Grip belirtileri daha çok aniden ortaya çıkar. Grip olan çoğu insan
iki haftadan daha kısa sürede iyileşir. Ancak bazı insanlarda grip, zatürree
gibi başka komplikasyonlara da neden olur. 30 Ocak’ta The Lancet dergisinde
yayınlanan ve yaklaşık 100 kişinin katılımıyla yapılan çalışmaya göre,
Covid-19’un en yaygın semptomlarının ateş, öksürük ve nefes darlığı olduğu
tespit edildi. Bu çalışmadaki hastaların sadece %5’i boğaz ağrısı ve burun
akıntısından şikayetçiydi ve sadece %1-2’sinde ishal, bulantı ve kusma
belirtileri gözlendi. Daha ciddi vakalarda enfeksiyon zatürreeye, ağır akut
solunum yolu yetmezliğine, böbrek yetmezliğine ve hatta ölüme neden oldu.
16-Virüs
enfeksiyonlarında kişinin diğer sağlık sorunları neden önemlidir?
Coronavirüslerin
bir başka önemli özelliği, yardımcı proteinleri sayesinde konağın doğuştan
gelen bağışıklık tepkisinden kaçabilmesidir. Bağışıklık hücreleri vücutta bir patojen
tespit ettiğinde, patojenin çoğalmasını önleyen, patojenin protein sentezini
durduran ve patojenin ölümünü tetikleyen interferon isimli proteinlerin
salınmasıyla bağışıklık yanıtı başlar. Ancak bağışıklık sisteminin yanıtı ve
tüm bu süreç, konakçı yani virüsün enfekte ettiği kişi için zararlı da
olabilir. Çünkü bağışıklık yanıtı bazen vücudun sağlıklı hücrelerine karşı olup
otoimmün hastalıklara yol açabiliyor. Bu, biraz da virüsün ne kadar virülan
olduğu, yani virüsün ne kadar yıkıcı bir bağışıklık tepkisine yol açtığıyla da
ilgili olabilir. Dolayısıyla, bağışıklık sisteminin tepkisi vücudu korumak
yerine vücuda zarar da verebilir. Bu yüzden bir virüs salgınında kişinin diğer
sağlık sorunları da önem kazanır.
17-Elleri 20 saniye
boyunca sabunla yıkamak neden bu kadar önemli?
Coronavirüsler,
kabaca RNA’yı çevreleyen nükleokapsidin dışında bir yağ membran ve bu membran
üzerindeki proteinlerden (zarf proteinleri, membran proteinleri, çubuksu
proteinler) oluşur. İçerideki materyaller yağ membranı ile çevrelenerek
korunmaktadır. İşte bu yağ membranı sayesinde virüs sadece suyla yıkama ile
giderilememektedir. Çünkü su yağı çözemez ve bu nedenle de yağı temizleyemez, fakat
sabun virüsü saran yağlı membranı parçalar ve suyla beraber teninizden akıp
gitmesini sağlar. Araştırmalara göre bu süreç ortalama 20 saniye sürüyor. Daha
az sürede yıkanan eller tam olarak dezenfekte edilmiş sayılmaz.
18-Kolonya ve
dezenfektanlar ne kadar etkili?
Kolonya
ve dezenfektanlar da içerdikleri alkol sayesinde tıpkı sabun gibi virüsü saran
yağ mebranını parçalar. Elleri sabunla yıkamanın mümkün olmadığı durumlarda kolonya
veya dezenfektan kullanmak işe yarayacaktır.
19-Üzüm sirkesi ya da tuzlu su ile virüsten korunmak mümkün müdür?
20-Covid-19 evcil hayvanlardan bulaşır mı?
Genel olarak hayvanlarda hastalıklara yol açan virüsler insanlarda enfeksiyonlara yol açmaz. Özellikle kediler, köpekler son salgına yol açan coronavirus için ara konak olarak tespit edilmediler. Son coronavirus salgınının nereden kaynaklandığına dair ispatlanmış bir veri henüz yok. Corono virüslerin yarasalarda çok yaygın olduğu biliniyor. Bir yarasada virüsün ana konağa geçmesi için bir mutasyon geçirmesi gerekiyor. Nitekim bu virüsler ara konağa ara konaktan da insana kolay kolay geçemiyor.
19-Üzüm sirkesi ya da tuzlu su ile virüsten korunmak mümkün müdür?
İnternette pek çok kişi “Coronavirüs elma sirkesi ile korunma” ya da “Coronavirüs üzüm sirkesi ile korunma” şeklinde aramalar yapmaktadır. Coronavirüs yani koronavirüsün sirke sayesinde bulaşmaması gibi bir durum söz konusu değildir. Tuzlu su ile gargara yapmak, burnu yıkamak vb. şeyler de enfeksiyonu engelleyecek önlemler değildir. Coronavirüsten korunmada en önemli etmen ‘güçlü bağışıklık’ sistemidir.
20-Covid-19 evcil hayvanlardan bulaşır mı?
Genel olarak hayvanlarda hastalıklara yol açan virüsler insanlarda enfeksiyonlara yol açmaz. Özellikle kediler, köpekler son salgına yol açan coronavirus için ara konak olarak tespit edilmediler. Son coronavirus salgınının nereden kaynaklandığına dair ispatlanmış bir veri henüz yok. Corono virüslerin yarasalarda çok yaygın olduğu biliniyor. Bir yarasada virüsün ana konağa geçmesi için bir mutasyon geçirmesi gerekiyor. Nitekim bu virüsler ara konağa ara konaktan da insana kolay kolay geçemiyor.
21-Covid-19’dan
korunmak için nasıl beslenmeliyiz?
Coronavirüsten
ve diğer enfeksiyon hastalıklarından korunmak için kritik nokta bağışıklık
sistemini güçlü tutmaktır. Beslenmede sebze ve meyveye ağırlık verilebilir.
Özellikle C vitamininden zengin bir menü olabilir, bu sağlanamıyorsa C vitamini
takviyeleri alınabilir. Ayrıca bol sıvı tüketilmeli, ayran, taze meyve suyu,
bitki çayları tercih edilmeli, günlük en az 2 litre su tüketilmelidir.
22-Coronavirüs bir yüzeyde ne kadar hayatta kalabilir?
Yeni bir çalışma Covid-19’a neden
olan coronavirüsün cansız nesneler üzerinde bir haftadan bile daha uzun süre
hayatta kalabileceğini gösterdi. ABD Salgın Hastalıklar Kontrol ve Önleme
Merkezine göre, şimdiye kadar belirli bir yüzeye veya nesneye dokunduktan sonra
eller ağza, buruna veya gözlere sürüldüğünde coronavirüsün bulaşıp
bulaşmayacağı bilinmiyordu. Bilim insanları Covid-19 virüsü hakkında çok fazla
bilgiye sahip olmadıklarından bu soruya MERS ve SARS’a neden olan
coronavirüsler üzerinde araştırma yaparak cevap bulmaya çalıştı.
İnsanlar ve hayvanlar üzerinde etkili olan virüslerle ilgili daha önce yapılmış çalışmaları inceleyen araştırmacılar, 22 çalışmada, insanda hastalığa neden olan mikroorganizmaların oda sıcaklığında, birçok yüzeyde 9 güne kadar canlı kalabildiğini buldular.
İnsanlar ve hayvanlar üzerinde etkili olan virüslerle ilgili daha önce yapılmış çalışmaları inceleyen araştırmacılar, 22 çalışmada, insanda hastalığa neden olan mikroorganizmaların oda sıcaklığında, birçok yüzeyde 9 güne kadar canlı kalabildiğini buldular.
Araştırmacılar
coronavirüs ailesine ait virüslerin ise alüminyum, ahşap, kağıt, plastik ve cam
gibi değişik malzemeler üzerinde en fazla 4 ila 5 gün canlı kalabileceğini
söylüyor. Greifswald Üniversitesi Hastanesinden doktor Günter Kampf, düşük
sıcaklık ve yüksek nemin bu virüslerin yaşam sürelerini uzattığını söylüyor.
Araştırma
ekibindekiler, coronovirüsün yayılmasını önlemek için hastanelerde her türlü
yüzeyin çok dikkatli bir şekilde sodyumklorit, hidrojenperoksit veya etanol içeren
çözeltilerle dezenfekte edilmesini öneriyor. WHO da bu önerilen yöntemlerin
özellikle MERS ve SARS virüsleri için çok etkili olduğunun altını çiziyor.
Araştırmacılar bu yöntemlerin Covid-9 virüsü için de geçerli olacağını
vurguluyor.
Hanover
Leibniz Üniversitesinden virolog Eike Steinmann farklı coronovirüs türlerini
incelediklerinde benzer sonuçlar elde ettiklerini söylüyor. Araştırma ekibi inceledikleri
virüsler arasında Covid-19 virüsünün olmadığını bu nedenle de kontamine olmuş
bir yüzeyle temas sonrasında bulaşma olup olmadığı konusunda veriye sahip
olmadıklarını belirtiyor. Covid-19 virüsünün ne kadar tehdit edici olduğu
düşünülürse elleri sık sık yıkamak ve ortak kullanım alanlarının temizliğine
özen göstermek büyük önem taşıyor.
23-İlk Covid-19 vakaları
nerede ortaya çıktı ?
İlk
Covid-19 vakalarının çoğu, çeşitli hayvanların satıldığı Çin’in Wuhan
şehrindeki Huanan deniz ürünleri pazarında çalışan veya pazarı ziyaret eden
insanlarda meydana geldi.
24-Covid-19
enfeksiyonunun henüz başladığı nasıl tespit edilebildi ?
The
Lancet dergisinde yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar, Çin’de Covid-19’a
yakalanan 9 kişiden izole ettikleri yeni coronavirüsün genom dizilerini analiz
ettiler ve genetik dizilerin % 99,98’inden fazlasının aynı olduğunu buldular.
Bu sonuç, virüsün kısa bir süre önce insana bulaştığını ortaya çıkardı. Eğer
çok daha önce bulaşmış olsaydı, virüslerin çoğalma hızı da göz önünde
bulundurulduğunda, mutasyona uğraması ve gen diziliminde farklılıkların ortaya
çıkması söz konusu olurdu.
25-Enfeksiyonların sebebinin Coronavirüs kaynaklı olduğu
nasıl tespit edilebildi ?
Virüsün kökeni hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Covid-19 virüsünün gen dizilimi, virüs gen dizilim veri bankasındakilerle karşılaştırıldı ve en benzer gen dizilimlerinin yarasalardan kaynaklanan iki coronavirüste olduğu keşfedildi. Her iki coronovirüsün genetik dizilimi de %88 oranında Covid-19 virüsünün gen dizilimiyle benzerdi. Aynı zamanda Covid-19’un gen diziliminin SARS’a neden olan coronavirüsünkiyle %79, MERS’e neden olan coronavirüsünkiyle de %50 oranında benzer olduğu tespit edildi.
Virüsün kökeni hakkında daha fazla bilgi edinmek için, Covid-19 virüsünün gen dizilimi, virüs gen dizilim veri bankasındakilerle karşılaştırıldı ve en benzer gen dizilimlerinin yarasalardan kaynaklanan iki coronavirüste olduğu keşfedildi. Her iki coronovirüsün genetik dizilimi de %88 oranında Covid-19 virüsünün gen dizilimiyle benzerdi. Aynı zamanda Covid-19’un gen diziliminin SARS’a neden olan coronavirüsünkiyle %79, MERS’e neden olan coronavirüsünkiyle de %50 oranında benzer olduğu tespit edildi.
26-Enfeksiyonun
kaynağı olarak yarasaların gösterilmesi doğru muydu?
Yeni
virüsün gen dizilim veri bankasındakilerle karşılaştırılması ve en benzer gen dizilimlerinin
yarasalardan kaynaklanan iki coronavirüste olduğunun keşfedilmesi sonrasında,
bilim insanları Covid-19 olarak adlandırılan yeni virüsün yarasalardan
bulaştığını düşündü. Ancak deniz ürünleri satılan Huanan pazarında yarasa
satılmıyordu, bu nedenle virüsün insanlara iletilmesinde henüz tanımlanmamış başka
bir hayvanın bir tür ara taşıyıcı olduğu kanısına varıldı.
Iowa
Üniversitesinden mikrobiyolog Stanley Perlman’a göre yarasalar uzun zamandır bu
virüslerin konakçısı ancak yarasalar hastalanmıyor! Yarasalar insanlarda öldürücü
salgınlara eden olan bu virüslerle yaşamayı bağışıklık sistemleri sayesinde başarıyor.
Çin’de
15 yıldır hayvanlardan insanlara geçen hastalıkları araştıran EcoHealth
Alliance Başkanı Dr. Peter Daszak, bu salgının kaynağını henüz tam olarak
bilmemekle birlikte yarasadan (hatta nalburunlu yarasa türünden) geçtiğine dair
kanıtlar olduğunu söyledi.
İnsanda
hastalığa neden olan ve Afrika, Malezya, Bangladeş ve Avustralya’daki
salgınların kaynağı olan Marburg, Nipah ve Hendra virüslerinin kaynağı da
yarasalar. Ayrıca, Ebola virüsünün de doğal taşıyıcısının yine yarasalar olduğu
düşünülüyor. Yarasalar kuduz virüsü de taşıyor ama bu virüsten kendileri de
etkileniyor!
27-Ara taşıyıcı pullu karınca yiyen mi?
27-Ara taşıyıcı pullu karınca yiyen mi?
Çinli
bilim insanları salgının ilerleyen günlerinde yarasadan insana coronavirüs
bulaşmasında, ara taşıyıcının nesli tükenmekte olan pullu karıncayiyen
(pangolin) olabileceğinden şüphelendiler, bu konuda araştırmalar hâlâ devam
ediyor. Birçok hayvan, virüsleri diğer türlere taşıma kapasitesine sahip ve
yaban hayat kaynaklı coronavirüsün neredeyse tüm türleri de insana bu yolla
bulaşabiliyor.
Güney
Çin Tarım Üniversitesindeki bilim insanları 1000’den fazla yabani hayvandan
aldıkları örnekleri test ettikten sonra, pullu karıncayiyende bulunan
coronavirüsün genom diziliminin, %99 oranında salgına neden olan
cornavirüsünkiyle aynı olduğunu tespit ettiler. Ancak başka uzmanlar bu bulguya
daha temkinli yaklaşıyor. Örneğin, Cambridge Üniversitesi Veterinerlik Bölüm
Başkanı James Wood, taşıyıcı hayvanlar üzerindeki araştırmaların önemli
olduğunu ve sonuçların uluslararası incelemeler için yayınlanması gerektiğini
ancak sadece viral RNA’larda bulunan %99 oranında dizilim benzerliğinin
kamuoyuna bu tarz bir açıklama yapmak için yeterli bir bilimsel kanıt
olmadığını söylüyor. Araştırmacılar, şu an
her
ne kadar imkânsız görünse de asıl suçlunun kesin olarak ortaya çıkarılması için
kapatılmış olan pazarda satılan her bir hayvanın incelenmesi gerektiğini
söylüyor.
Bu
salgın için çok geç olsa bile, coronavirüsü taşıyan ve insana bulaştıran
hayvanı tespit etmek, gelecekte hastalığın tekrar ortaya çıkmasını engellemek
açısından büyük önem
taşıyor.
Paris, Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezinden araştırmacı Francois Renaud,
potansiyel olarak insanlara virüs bulaştırma riski olan tüm hayvanların takip
listelerinin oluşturulmasının potansiyel salgın hastalıkları önlemede rol oynayacağını
belirtiyor.
28-R0 değeri nedir?
Bilim
insanları bir virüsün ne kadar kolay ve hızlı yayıldığını R0 değeriyle, başka bir
deyişle temel çoğalma sayısıyla belirliyor. Bu değer ile enfekte tek bir
kişiden virüsün bulaştığı ortalama kişi sayısı tahmin ediliyor. Örneğin bu
değer grip için yaklaşık 1,3 olarak biliniyor.
Araştırmacılar
Covid-19’un R0 değerini belirlemek için çalışmalarını sürdürürken 29 Ocak’ta
NEJM dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre bu değer 2,2. Yani enfekte olmuş
her bir kişi virüsü ortalama 2,2 kişiye daha yayıyor. Bununla birlikte, R0’ın
sabit bir sayı olmadığını belirtmek de önemli. Araştırma ekipleri şu ana kadar
virüsün R0 değeri için 12 farklı tahmin hesapladılar. Bu tahminlere göre R0
değeri 1,8 ve 3,3 arasında değişkenlik gösteriyor. İnsanların birbirleriyle ne
sıklıkla temas ettikleri ve viral yayılımı azaltma çabaları gibi faktörlere bağlı
olarak bu sayının değişmesi muhtemel. Bir salgını durdurmak için, her bir vakanın enfekte edebileceği ortalama yeni insan sayısının 1’in altında olması gerekiyor.
29-Covid-19 nedeniyle ölen nüfusun cinsiyet ve yaş dağılımı nasıldır?
22
Mart 2020 tarihi itibariyle 3,261 kişinin hayatını kaybettiği Çin’de salgının
hızı azalırken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) koronavirüs krizinin merkez üssünün
Avrupa olduğunu açıkladı.
Avrupa
ülkeleri arasında İtalya, salgından özellikle etkilendi. Vaka sayısının 22 Mart
2020 itibarıyla 53,578 bini bulduğu ülkede her gün yüzlerce insanın öldüğü
bildiriliyor. Bu tarihe kadar ülkede toplam 4,825 kişinin hayatını kaybettiği,
yaklaşık 6,072 kişinin de virüsten kurtulduğu ifade ediliyor.
İtalya’nın
salgından neden bu denli kötü etkilendiği ise merak konusu. İtalyan Ulusal
Sağlık Servisi'nin önde gelen teknik-bilimsel organı Istituto Superiore di
Sanità’nın yayımladığı bir rapor ise koronavirüs yüzünden ölen nüfusun demografik
yapısına dair önemli bilgiler sunuyor. Ölen kişi sayısının 3 bin 200 olduğu 20
Mart verileri üzerinden hazırlanan raporda öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Ölenlerin ortalama yaşı
Raporda
yer alan verilere göre İtalya’da Kovid-19’dan ölen hastaların yaş ortalaması
78,5’e denk geliyor (ortanca yaş 80, aralık 31-103).
Ayrıca
ölen kişilerin ortanca yaşının (80) ülkedeki koronavirüs teşhis edilen
kişilerin ortanca yaşından (63) farkının 15’ten fazla olduğu görüldü.
Eştanısı bulunan hastalar
Raporda
ayrıca, vakalarda Kovid-19 teşhisinden önce rastlanan en yaygın hastalıklar da
yer aldı. Buna göre hastalıklara ilişkin veriler grafik incelemesine
dayanıyordu ve hastanede ölen 481 hastada mevcuttu. Bu kişilerin yüzde
1,2’sinde başka hastalık bulunmazken, Kovid-19 harici bir hastalığı olanların
oranı yüzde 23,5, iki hastalığı olanların oranı yüzde 26,6 olduğu tespit
edildi. Yüzde 48,6’sının ise 3 veya daha fazla eştanısı vardı.
En yaygın hastalıklar arasında ise iskemik kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon, inme, diyabet, demans, kanser ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar yer aldı.
En yaygın hastalıklar arasında ise iskemik kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon, inme, diyabet, demans, kanser ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar yer aldı.
Hastalarda görülen semptomlar
Raporda
hastanelere başvuran hastaların gösterdiği en yaygın semptomlar da sıralandı.
Ateş ve solunum güçlüğü en yaygın semptomlar olurken, ishal ve kanlı balgam
gibi semptomların daha az görüldüğü bildirildi. Öte yandan hastaneye kabul
sırasında hastaların yüzde 5,7’sinin semptom göstermediği görüldü.
Hastaların
yüzde 76’sında ateş, yüzde 73’ünde nefes darlığı, uüzde 40’ında öksürük, yüzde
8’inde ishal, yüzde 1’inde de kanlı balgam görüldü.
Ölümler kaç günde gerçekleşti?
Koronavirüs
yüzünden ölen hastalardaki enfeksiyonun seyir süreleri ise şöyle sıralandı:
-Semptomların
görülmesinden ölüme kadar geçen ortanca süre: 8 gün.
-Semptomların
görülmesinden hastaneye yatırılmaya kadar geçen ortanca süre: 4 gün.
-Hastaneye
yatıştan ölümün gerçekleşmesine kadar geçen ortanca süre: 4 gün.
Öte yandan yoğun bakıma sevk edilen hastaların, hastaneye yatıştan ölümün gerçekleşmesine kadar geçen ortanca süresinin 1 gün uzadığı, yani toplamda 5 güne ulaştığı görüldü.
Öte yandan yoğun bakıma sevk edilen hastaların, hastaneye yatıştan ölümün gerçekleşmesine kadar geçen ortanca süresinin 1 gün uzadığı, yani toplamda 5 güne ulaştığı görüldü.
50 yaş altı ölümler
Mart
2020 verilerine göre ölen 3 bin 200 kişinin 36’sı 50 yaş altındaydı. Bunlardan
9'u 40 yaşından küçük, 8'i erkek ve 1'i kadındı. Yaşları 31 ile 39 arasında
değişiyordu.
40
yaşın altındaki 2 hasta için klinik bilgi mevcut değil. Ancak geri kalan 7
hastada önceden mevcut ciddi hastalıklar (kardiyovasküler sorunlar, böbrek
sorunları, psikiyatrik patolojiler, diyabet, obezite) vardı.
30-Covid-19 virüsüne kadınlar erkeklerden neden daha dayanıklı?
30-Covid-19 virüsüne kadınlar erkeklerden neden daha dayanıklı?
Bilim
insanları, enfeksiyonlara karşı kadınların bağışıklık sistemlerinin erkeklerden
daha güçlü ve dayanıklı olduğunu belirtiyor. Yeni tip koronavirüs (Covid-19)
salgını sonrası hayatını kaybedenler arasında çok daha fazla erkek olması bu
konuyu bir kez daha gündeme getirdi.
Coronavirüs
ve yol açtığı üst solunum yolları enfeksiyonu Covid-19 şimdiye kadar çocuklara
ölümcül bir zarar vermedi ancak bağışıklık sistemi zayıf olan orta yaşlı ve
yaşlı çok sayıda insanın canını aldı ve hala daha ciddi risk oluşturmaya devam
ediyor.
Çin
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yayınlanan ve virüsle ilgili
şimdiye kadarki en geniş araştırma olan raporda öne çıkan olgulardan biri,
erkeklerin kadınlara oranla çok daha savunmasız olduğunun görülmesi oldu.
Erkekler ile kadınlara aynı oranda virüs bulaştığı tespit edilirken erkeklerde
ölüm oranı yüzde 2,8, kadınlarda ise yüzde 1,7 oldu.
Covid-19
öncesi SARS ve MERS salgınlarında da erkekler kadınlara oranla daha yüksek
şekilde etkilenmişti. Hatta Annals of Internal Medicine dergisinde yayınlanan
araştırmaya göre, 2003 SARS salgını sırasında virüs bulaşan insan
popülasyonunda kadın sayısı daha fazlaydı, ancak erkeklerin ölüm oranı
kadınlara göre yüzde 50 daha yüksekti.
MERS
salgınında da sonuç farklı değildi. Virüs bulaşan erkeklerin yüzde 32'si
hayatını kaybederken kadınların yalnızca yüzde 25,8'i yaşamını yitirdi. 1918
yılında yaşanan ve milyonların ölmesine neden olan büyük tifüs salgınında da
ölenler arasında erkeklerin daha fazla olduğu kaydediliyor.
Erkeklerin bağışıklık sistemi neden
daha zayıf ?
Pek
çok uzman bazı erkeklerde biyolojik durumun, bazı erkeklerde ise yaşam tarzı
seçimlerinin rol oynadığını düşünüyor. Özellikle erkek egemen toplumlarda,
erkek cinsinin daha fazla sorumluluk ve daha fazla stres altında olduğuna
dikkat çekiliyor.
Dünyadaki
erkek nüfusun daha çok sigara içiyor olması, fiziken daha ağır işlerde
çalışması, doktora görünme isteksizliği ve kadınlara oranla diyet seçimlerine
daha az önem veriyor olmaları gibi unsurların da bu sonuçta etkili olduğu
varsayılıyor.
Örneğin
koronavirüs özelinde 4 bin 21 vaka üzerinde yapılan bir başka çalışma da
erkeklerin kadınlara oranla hastaneye çok daha geç gittiğini, bu sebeple
hastalığın daha ileri safhasında teşhis konulduğunu gösteriyor. Bu da elbette
kurtulma şansını oldukça düşüren bir etken. Erkeklerde kadınlara oranla daha
yüksek düzeyde 'bana bir şey olmaz' görüşünün hakim olduğuna inanılıyor.
Kadınlık hormonlarının avantajı ve
dezavantajı
Bir
başka hipotez, neslin devamını sağlayabilmek adına kadınların bağışıklık
sisteminde henüz anlaşılamamış olan bir hayatta kalma avantajının yerleşik
olduğu.
Bu
farkın kadınlık hormonu olan östrojen ile alakalı olabileceği düşünülüyor.
Kadınların genlerinde iki X kromozomu taşıyor olmaları ve bu ek X kromozomun
bağışıklıkla ilgili bazı genleri taşıyor olması da yine nedenler arasında
görülüyor.
ABD'nin
Iowa Üniversitesi Mikrobiyoloji Bölümü uzmanları yaptıkları araştırmalarda
östrojen hormonu bloke edilmiş ve yumurtalıkları alınmış dişi farelerin SARS
virüsüne maruz kaldıklarında çok daha hızlı ve kolay şekilde öldüklerini tespit
etti.
Ayrıca
kadınların aşılara daha iyi karşılık verdiği ve aşı sonrasında daha iyi
hafızaya sahip bir bağışıklık sistemi geliştirdiği belirtiliyor.
Ne
var ki, bu avantajın beraberinde getirdiği en büyük dezavantaj kadınların
romatoid artrit ve lupus gibi otoimmün hastalıklara daha açık olmaları.
Günümüzde otoimmün hastalıklara sahip olan kişilerin yüzde 80'inin kadın
olduğuna dikkat çekiliyor.
31-Coronavirüs
enfeksiyonu hangi yöntemlerle tespit edilebilir?
ABD
Hastalık Kontrol ve Önleme
Merkezine göre, doktorlar hastalardan aldıkları solunum sistemi örneklerini
(ağız, boğaz, burundan) ve kanlarından izole edilen serumları analiz ederek
hastalarda coronavirüs bulunup bulunmadığını anlayabilir. Hücre kültüründe
virüs izolasyonu, PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ve insan coronavirüs
antikorları için serolojik test teşhiste kullanılan yöntemlerden bazıları. En
fazla kullanılan yöntem RT-PCR yöntemidir.
32-Salgını önlemek
için yanıt bekleyen sorular nelerdir?
Ancak
coronavirüs ve neden olduğu salgın ile ilgili hâlâ yanıt bekleyen birtakım
sorular var. Örneğin belirtiler ortaya çıkmadan önce kişi virüsü başkalarına
bulaştırabilir mi? Ya da her vaka eşit derecede bulaşıcı mı, yoksa bazı insanların
bulaştırma olasılığı düşükken, diğerlerini süper bulaştırıcı olarak adlandırmak
doğru mu? Başka bir soru ise virüs, sadece daha yaşlı veya
kronik rahatsızlıkları olanlar için mi ölümcül? Bilim insanları bu
belirsizliklere yanıt aramakla beraber virüsü kontrol altına almak ve küresel
bir salgını önlemek üzere ilaç ve aşı bulmak için âdeta birbirleriyle
yarışıyorlar.
Covid-19 ile
enfekte olmuş hücrenin mikroskobik görüntüsü
Ülkemizde
de corovirüsün hızlı tanısına yönelik bir kit geliştirildi. Sağlık Bakanlığı
Ulusal Viroloji Laboratuvarı sorumlusu Doç. Dr. Gülay Korukoğlu geliştirilen bu
kit ile 90 dakikada sonuç alınabildiğini söylüyor. Ulusal Viroloji
Laboratuvarında hâlihazırda bulunan Pan coronavirüs PCR isimli sisteme
ekledikleri yeni problarla ve laboratuvarda üretilen enzimlerle, Covid-19’a
neden olan coronavirüsün tespiti için tanı kiti geliştirildi ve uluslararası merkezlerden
alınan pozitif virüs örnekleri ile kitin doğru çalışıp çalışmadığı test edildi.
İlk test sonuçları pozitif olan kit Ulusal Viroloji Laboratuvarında rutin
olarak kullanılmaya başlandı. Şu an herhangi bir coronavirüs şüphesi bu kit ile
test edilebiliyor
Bunun
yanında özel sektörden 8 farklı türk firmasının da coronavirüs test kiti
geliştirdikleri açıklandı. Bu firmalar aşağıdaki gibidir.
Nucleogene
İstanbul
merkezli bir firma olan Nucleogene, biyoteknoloji yöntemleri kullanarak tıbbi
ve endüstriyel kullanım için ürünler geliştiriyor. Özellikle sundukları
NucleoGene COVID-19 Circular Amplification Technology hizmeti sayesinde
Covid-19 için, RT-PCR hassasiyetinde yalnızca 30 dakika gibi kısa bir sürede
moleküler tespit imkanı sağladığını iddia ediyor.
Anatolia Geneworks
İstanbul
merkezli Anatolia Geneworks, Avrupa olmak üzere 20 ülkeye kit ihracatı yapıyor.
Firma, “Real Time PCR” denilen ve virüs materyali ile hasta numunesinde gerçek
zamanlı ölçüm yapabilen kitler geliştiriyor.
RTA Laboratuvarları
2017’de
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi belgesi
verilen RTA Laboratuvarları, Güler Yatırım A.Ş. bünyesi altında ARGE ve Üretim
faaliyetlerini sürdürüyor. Firma, moleküler biyoloji‐genetik, immünoloji‐seroloji temelli çalışmalar yapmaya
uygun ar-ge laboratuvarına sahip.
Bioksen
İTÜ
ARI Teknokent firması Bioeksen, AR-GE Teknolojileri ve moleküler biyolojide
çeşitli alanlar için etkili çözümler sunuyor. Firma, insan ve hayvan sağlığı ve
gıda güvenliği alanlarında viral ve bakteriyel partojenlerin hızlı tanısı için
çözümler sunmasının yanı sıra; obezite, sporcu genetiği, fungal ve viral
patojenlerin genotiplendirilmesi ve sahada cihazsız kullanılabilecek
nanobiyoteknoloji temelli biyosensörlerin geliştirilmesi üzerine projeler
üretiyor.
Genkord
Türkiye’de
birçok kurum ve bilim insanıyla biyoteknoloji araştırmalarında katkıda bulunan
Genkord, bir biyoteknoloji, doku mühendisliği ve krioprezervasyon kurumu olarak
hizmet veriyor. Firma bunun yanı sıra, özel ihtiyaçlar ve talepler
doğrultusunda krioprezervasyon hizmeti veriyor.
Sentromer
İstanbul
Teknik Üniversitesi Maslak kampüsünde kurulmuş olan Sentromer DNA Teknolojileri,
sentetik oligonükleotit ve hızlı tanı kitleri geliştirip üreten bir
biyoteknoloji firması. Faaliyetlerini İTÜ ARI Teknokent ve İstinye ABC Plaza’da
bulunan laboratuvarlarında yürüten Sentromer DNA Teknolojileri, insan ve model
organizmalarda kendi tasarlayıp ürettiği sentetik DNA ürünlerini kullanarak
olağanüstü bir hızlı tanı kit çeşiti ve analiz hizmetleri sunuyor.
Diagen
Moleküler
Biyoloji ve Genetik alanında uzmanlaşan Diagen; insan, hayvan, gıda ve çevre
sağlığı alanında araştırma ve tanı reaktiflerinin tasarımı, geliştirilmesi,
üretimi, temini, depolanması, pazarlanması, satışı ve sonrası destek hizmetleri veriyor.
DS Bio ve Nano Teknoloji
Ankara
merkezli bir firma olan DS Bio ve Nano Teknoloji; nano teknoloji, genetik ve
yazılım alanlarında hizmet veriyor.
34-Aşı mı, ilaç mı?
Aşı, enfeksiyona maruz kalmamış sağlam bireylere
hastalığa yakalanmamaları için yapılır, ilaç ise enfeksiyona maruz kalan hasta bireylere
tedavi için verilir. Aşı hastalıktan korunmak için, ilaç ise hastalığın
tedavisi içindir.
35-Enfeksiyonu engellemek için aşı ya da ilaç var mı?
ABD, Hastalık Kontrol ve Önleme
Merkezindeki uzmanlara göre, Ebola virüsü hastalığını tedavi etmeyi amaçlayan mevcut bazı antiviral ilaçlar, yeni
coronavirüse karşı bir mikta etkinlik gösterebilir ve konakçı hücrelerde
virüslerin çoğalmasını engelleyebilirler. Proteaz
inhibitörleri adı verilen başka bir ilaç sınıfı da coronavirüslere karşı umut
vaat ediyor ve bağışıklık
sistemini coronavirüse karşı uyarmaya yardımcı oluyor. Ancak Mart 2020
itibarıyla coronavirüs enfeksiyonlarını önlemek için onaylanmış hiçbir aşı ya
da ilaç yok. Aşı ya da ilaç geliştirmek zaman alacak olsa da Çin’de mevcut
ilaçların yeni coronavirüs hastalarında denemeleri sürüyor. Bu denemeler
başarılı olursa pek çok hayatın kurtarılabileceğine inanılıyor. Çin’deki sağlık
otoriteleri salgının başlamasıyla coronavirüsün genom dizilimini çıkarttı ve bu
bilgileri dünyadaki tüm bilim camiasıyla paylaştı. Şimdi dünyanın herhangi bir yerinden
tedaviye yönelik umut verici haberler bekleniyor.
36-Aşı geliştirmek ne kadar zaman alır?
WHO (Dünya Sağlık Örgütü) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, ilk aşının 18 ay içinde hazır olabileceğini söylüyor. İngiltere’de akademik gruplar tarafından geliştirilen ve hayvan testleri için hazır olan iki aşının yaz aylarında insan denemelerine de başlanması umut ediliyor.
WHO (Dünya Sağlık Örgütü) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, ilk aşının 18 ay içinde hazır olabileceğini söylüyor. İngiltere’de akademik gruplar tarafından geliştirilen ve hayvan testleri için hazır olan iki aşının yaz aylarında insan denemelerine de başlanması umut ediliyor.
Bir
aşı geliştirmek genellikle 2 ila 5 yıl zaman alır. Ancak küresel bir çabayla ve
geçmişte coronavirüs aşısı geliştirme çalışmalarından öğrenilenlerle,
araştırmacıların yeni coronavirüs için çok daha kısa sürede bir aşı geliştirebileceği
düşünülüyor. Şu an için hiçbir araştırma
merkezinin
tek başına coronavirüs için aşı geliştirme kapasitesi ya da imkânı yok.
37-Aşı geliştirmek
neden bu kadar zor?
Aşı
geliştirme sürecinde pek çok kişinin tahmin ettiğinden daha çok aşama
bulunuyor. Her şeyden önce virüsün konakçıdaki (insandaki) özelliklerini ve
davranışını anlamak gerekiyor. Bunu yapabilmek için de önce bir hayvan modeline
ihtiyaç duyuluyor. Daha sonra, potansiyel aşıların güvenli olduğundan ve vücuda
zarar vermeden bağışıklık sistemini doğru şekilde uyardığından emin olmak
gerekiyor. Klinik öncesi denilen testi başarıyla geçen aşılar, daha
sonra
insanlarda deneme çalışmaları yapma imkânına sahip araştırma merkezleri
tarafından test ediliyor. Şu anki salgında aşıların nerede ve kimler tarafından
test edileceğine henüz karar verilmediyse de bu tür aşıların genellikle mevcut
salgın ortamındaki kurumlarda test edilmesinin ideal olduğu düşünülüyor. Son
olarak, bir aşının güvenli ve etkili olduğu tespit edilirse gerekli onaylardan da
geçmesi gerekiyor.
Uzmanlara
göre aşının tüm aşamalarının bitmesi ve insan sağlığına bir yan etkisi olup
olmadığını görmek aylar hatta yıllar sürebilir. Tüm aşamaları tamamlamamış bir
aşının insanlara enjekte edilmesiyle belki virüs vücuttan temizlenebilir ancak
insanlarda organ yetmezliklerine, kısırlığa ya da diğer başka kalıcı
rahatsızlıklara sebep olabilir. Hiç birimiz Covid-19 gibi tüm insanlığı
ilgilendiren küresel bir salgında bu türden bir aceleciliğin sonuçlarına maruz
kalmak istemeyiz.
38-Viral
enfeksiyonlar nasıl tedavi edilir?
Viral
enfeksiyonları tedavi etmenin iki yolu vardır. Birincisi virüslerin protein
sentezini durdurarak çoğalmalarını önleyecek hap formunda küçük antiviral
moleküller geliştirmek. Ancak bilim insanlarına göre bu potansiyel ilaçların
yüzde 99’u tedavide başarısız oluyor. İkinci yol ise, vücudumuzun patojenlere
karşı kullandığı silahı yani antikorları kullanmak. İstanbul Üniversitesi’nden
Doç. Dr. Ceren Çıracı’ya göre bu tür virüslerle savaşmak aşı açısından kolay
olmayabilir, virüs yüzeyindeki reseptöre bağlı proteine karşı antikor
ürettirilebilir. Fakat virüs mutasyona uğradığında o antikor etkisiz hale
gelebilir. Bu yüzden, insan Coronavirüs enfeksiyonlarının tedavisi için,
COVID-19 hastalığına karşı yoğunlaşan araştırmaların, uygun tedavi yöntemleri
bulması elzemdir.
39-Antikor tedavisi nasıl yapılır?
Antikorlar, virüslere bağlanan ve yok olmalarını tetikleyen büyük proteinlerdir. İnsanlara yeni bir virüs bulaştığında, vücudun virüsle savaşmak için yeterli antikor üretmesi iki hafta sürebilir. Ama laboratuvar ortamında, hücre kültüründe yeterli antikor üretilerek hastaya enjekte edilmesi, hastanın bağışıklık sistemi devreye girinceye kadarki süre içerisinde bir çözüm sunabilir. Antikorların küçük moleküllü ilaçlara göre yan etkilere neden olma olasılığı da daha düşüktür, çünkü antikorlar sadece virüslere bağlanıp onları etkisiz hâle getirirken, küçük moleküllü ilaçların böyle bir seçiciliği olmadığından vücutta pek çok başka şeye de bağlanabilirler. Bu nedenle bazı bilim insanlarına göre yeni coronavirüse karşı güvenli ve etkili antikorları çok hızlı bir şekilde bulmak, sonrasında da o antikorları yeterince hızlı bir şekilde ve yeterli miktarda üretebilmeyi başarmak salgını durdurmak için bir çözüm olabilir. Aslında, Çin’de bir ekip 2002’de SARS salgınına neden olan coronavirüse karşı kullanılan antikorları test etti ve yeni coronavirüse de bağlanan bir antikor buldu. Ancak Fudan Üniversitesindeki ekip lideri Tianlei Ying, hayvanlarda ve insanlarda testlere başlamak için antikorun yeterli miktarda üretilmesinin bir veya iki ay sürebileceğini belirtti.
Antikorlar, virüslere bağlanan ve yok olmalarını tetikleyen büyük proteinlerdir. İnsanlara yeni bir virüs bulaştığında, vücudun virüsle savaşmak için yeterli antikor üretmesi iki hafta sürebilir. Ama laboratuvar ortamında, hücre kültüründe yeterli antikor üretilerek hastaya enjekte edilmesi, hastanın bağışıklık sistemi devreye girinceye kadarki süre içerisinde bir çözüm sunabilir. Antikorların küçük moleküllü ilaçlara göre yan etkilere neden olma olasılığı da daha düşüktür, çünkü antikorlar sadece virüslere bağlanıp onları etkisiz hâle getirirken, küçük moleküllü ilaçların böyle bir seçiciliği olmadığından vücutta pek çok başka şeye de bağlanabilirler. Bu nedenle bazı bilim insanlarına göre yeni coronavirüse karşı güvenli ve etkili antikorları çok hızlı bir şekilde bulmak, sonrasında da o antikorları yeterince hızlı bir şekilde ve yeterli miktarda üretebilmeyi başarmak salgını durdurmak için bir çözüm olabilir. Aslında, Çin’de bir ekip 2002’de SARS salgınına neden olan coronavirüse karşı kullanılan antikorları test etti ve yeni coronavirüse de bağlanan bir antikor buldu. Ancak Fudan Üniversitesindeki ekip lideri Tianlei Ying, hayvanlarda ve insanlarda testlere başlamak için antikorun yeterli miktarda üretilmesinin bir veya iki ay sürebileceğini belirtti.
40-İlaç araştırmaları
ne durumda?
Tedavi için umut olabilecek birkaç
mevcut küçük moleküllü ilaç var. Örneğin, ABD’li bir ilaç firması, Ebola’yı
tedavi etmek için geliştirdikleri ve insanlarda güvenlik testlerini geçen deneysel
bir antiviralin coronavirüse karşı etkili olabileceğini söylüyor. Diğer yandan
HIV’i tedavi etmek için geliştirilmiş ve insan kullanımı için onaylanmış iki
ilacın SARS veya MERS coronavirüsleri ile enfekte olmuş kişilerde hastalık
şiddetini ve ölümlerini azalttığı görülmüş. Salgının merkezi olan Wuhan’daki
doktorlar, bu iki ilacın randomize kontrollü bir denemesini başlattılar.
41-Koronavirüsle
mücadele için hangi ülkeler aşı ve ilaç üzerinde çalışıyor, açıklanan çalışmalar nelerdir?
*Mart
2020 itibariyle açıklanan çalışmalar aşağıdaki gibidir
1- Çin: Nisan sonunda klinik
denemelere başlıyor
Çin,
Covid-19’a için geliştirilen aşının klinik denemeleri için onay aldığını
açıkladı. Denemeler nisan ayı sonunda başlayacak. Aşının acil durumlarda yakın
zamanda kullanılması gündemde. Araştırmayı yürüten heyetin başında ise ebola
salgınına karşı aşı geliştiren ekibe liderlik eden Çin Askeri Tıp Bilimleri
Akademisi'nden Chen Wei bulunuyor.
2- Fransa: Koronavirüsü, sıtma
ilacımızla ortadan kaldırabiliriz
Fransa’nın
dünyaca ünlü ilaç laboratuvarı, sıtmayla mücadele için kullanılan Plaquenil
ilacıyla koronavirüse yakalanan 300 bine yakın hastanın tedavi edilebileceğini
ve bu konuda yapılan denemelerin oldukça “umut vaat edici” olduğunu bildirdi.
Marsilya
Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli Profesör Didier Raoult, son yıllarda
bağışıklık sistemi dışında bacak, romatizma ve eklem ağrılarında da kullanılan
Plaquenil ilacının, koronavirüsüne iyi gelebileceğini söyledi. Raoult, tedavi
ettiği koronavirüsü taşıyan 24 hastanın Plaquenil ilacı almaya başladıktan 6
gün sonra dörtte üçünde virüsün kaybolduğunu söyledi.
3- Avustralya: Farklı hastalıklar
için üretilmiş iki ilaç tamamen tedavi ediyor
Avustralyalı
bilim insanları koronavirüs için tedaviyi buldukların iddia etti. İlaç testleri
için başvuru yapıldı. Queensland'deki Klinik Araştırma Merkezi uzmanları bulunan
ilacın hali hazırda bazı hastalarda denendiğini ve bu kişilerin durumunun
düzeldiğini kaydetti.
Araştırma
Merkezi Direktörü Profesör David Paterson yaptığı açıklamada sıtma ve HIV
tedavisinde kullanılan iki ilaçtaki etken maddelerin kombinasyonunun koronavirüsü
laboratuvar tüplerinde de etkisiz hale getirdiğini söyledi.
4- İsrail Biyolojik Araştırma
Enstitüsü koronavirüs aşısı geliştirdiğini duyuracak
İsrail
basını ülkedeki Biyolojik Araştırma Enstitüsü’nün yakın zamanda koronavirüs
aşısı geliştirdiğini açıklayacağını bildirdi. Ancak aşının güvenli şekilde
kullanılması için aylar sürecek test ve deneylerin yapılması gerekiyor.
Haaretz’in
haberine göre İsrail’deki bilim insanları koronavirüsün biyolojik özelliklerini
ve mekanizmasını anlamada önemli ilerlemeler kaydetti. Bu ilerlemeler arasında
virüs bulaşan kişiler için antikorların üretimi ve aşının geliştirilmesi de
var. Ancak İsrail Savunma Bakanlığı henüz test veya aşı konusunda sıra dışı bir
buluş olmadığını açıkladı.
5- Belçika koronavirüsü laboratuvar
ortamında etkisiz hale getirdi.
Belçika’daki
Gent Üniversitesi Biyoteknoloji Merkezi (VIB) laboratuvar ortamında Covid-19
virüsünü etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Merkez, bunun koronavirüsün tedavisi
için ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğunu ve ilaç geliştirmek için
çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.
VIB’ın
sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre merkezin uzmanlarından Dr.
Xavier Saelens ve Gent Üniversitesi Biyoteknoloji Merkezi araştırma ekibi
tarafından Covid-19 virüsünün muhtemel tedavisi konusunda çığır açan olağanüstü
bir bilimsel çalışma gerçekleştirdi.
6- Pentagon destekli firma:
Covid-19 aşısı hazır
ABD
Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından desteklenen Kanada merkezli şirket
Medicago, Covid-19 aşısını geliştirdiklerini bildirdi. Firma, Amerikan İlaç ve
Gıda İdaresi (FDA) onayını almaları halinde ayda 10 milyon aşıyı üretmeye
başlayabileceklerini açıkladı.
Koronavirüsün
genetik sekansını elde eder etmez 20 gün içinde aşıyı geliştirdiklerini
söyleyen Medicago CEOsu Bruce Clark genetik kodun özel bir yöntem ile elde
edildiğini ve bu yöntemin de FDA tarafından onaylanmasına ihtiyaç duyduklarını
kaydetti. Clark bürokratik engeller ortadan kaldırılırsa aşının Kasım ayında
hazır olacağını açıkladı.
7- Hindistan anti-viral kokteyl ile
Covid-19'u yendi
Hindistan'ın
Rajastan bölgesinde doktorlar turistik olarak ziyaret için gelmiş ancak
testleri pozitif çıkan bir İtalyan çifte uyguladıkları 'anti-viral kokteylin'
işe yaradığını açıkladı. Domuz gribi, sıtma ve HIV anti-viral ilaçlarla
tedavinin başarıya ulaştığını anlatan Rajistan SMS Devlet Hastanesi Başkanı Dr.
Sudhir Bhandari üstelik erkek vakanın kritik seviyede kronik akciğer hastası
olduğunu ve buna rağmen kurtulduğunu aktardı.
8- Hollanda ilk antikorları
üretmeyi başardı
Hollanda’nın
Rotterdam kentindeki Erasmus Medikal Merkezi ve Utrecht'teki tıp
üniversitesinde çalışan Hollandalı bilim insanları koronavirüse karşı özel
antikor geliştirmeyi başaran ilk kişiler oldu. Buluş Covid-19'a özel anti-viral
bir ilaç üretilmesini ve insanların kendi kendilerini test etmelerini
sağlayabilir.
9- ABD-Singapur ortaklığı aşı
geliştiriyor
Amerika
Birleşik Devletleri’nin (ABD) San Diego şehrinde bulunan bir biyoteknoloji
firması Ulusal Singapur Duke Üniversitesi uzmanları ile bir aşı geliştirmek
için işbirliği yaptığını ve sonuçların umut verici olduğunu açıkladı. Buna göre
virüsün daha az zararlı bir versiyona mutasyon geçirmesini sağlayan bir protein
bulundu. Virüsün bu şekilde zayıflatılmış hali ile daha hızlı bir aşı
geliştirilmesi söz konusu.
10- Trump'ın para teklif ettiği
Alman laboratuvar sonbahara kadar aşı geliştirebilir
Alman
biyoteknoloji şirketi CureVac da koronavirüsle ilgili çalışmalarını yoğun
şekilde sürdürüyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, CureVac'a AB
tarafından 80 milyon euro fon verildiğini ve sonbahara kadar koronavirüs için
aşı geliştirebileceğini açıkladı.
ABD
Başkanı Donald Trump’un Alman şirkete para teklif ettiği ileri sürülürken
Reuters haber ajansına konuşan bir Alman sağlık bakanlığı yetkilisi haberi
doğruladı. Trump'ın, CureVac'in geliştirmesi muhtemel aşının münhasır
haklarının ABD'nin tekelinde kalmasını istediği ileri sürüldü.
42-Bu süreçte evde
kalmak neden önemli?
Boğaziçi
Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü’ye
göre bu yeni Coronavirüsü’nün bu kadar hızlı yayılmasının sebeplerinden biri,
henüz semptom bile başlamadan, yani kuluçka döneminde dahi buluşabilme özelliğinde
olması. Virüsler, ancak konaklar (insan, hayvan vb.) üzerinde kendilerini
değiştirebildikleri için ne kadar çok yayılırsa o kadar hızlı ve fazla mutasyon
geçirirler. Bu da virüsün yeni özellikleriyle, belki daha da güçlenerek
karşımıza çıkması demektir. Şu anda tüm dünyadaki sıkı karantina önlemlerinin
en büyük nedeni bu yayılımın kısıtlanması içindir.
43-Yaz aylarında
(sıcaklık yükseldiğinde) virüsün etkisi azalır mı?
Oxford
Üniversitesinden küresel sağlık araştırmaları profesörü Trudie Lang hem
kendisinin hem de uzman virolog arkadaşlarının bu sorunun cevabını tam olarak
bilmediklerini ve havanın ısınmasıyla bu virüsün ortadan kalkacağını
söyleyenlerin gereksiz bir genelleme yaptıklarını düşündüklerini söylüyor.
Virüsün
insan vücudu dışında herhangi bir yüzeyde 4 güne kadar canlı kalabildiğini
söyleyen uzmanların yanı sıra İngiltere’deki East Anglia Üniversitesinden Paul
Hunter’ın da dâhil olduğu bazı araştırmacılar, bu yeni coronavirüsün daha sıcak
ortamlarda fazla uzun yaşayamayacağını söylüyor. Konuyla ilgili başka
senaryolar da var. Bunlardan biri coronavirüsün yaz mevsiminde yok olacağı
ancak kış geldiğinde tekrar aktive olup belirli bölgelerde yayılabileceği.
2003
yılındaki SARS salgınında küresel çözüm çalışmalarına önderlik eden Londra
Hijyen ve Tropikal Tıp Araştırmaları Merkezinden David Heymann, MERS
coronavirüsün Suudi Arabistan’da çok sıcak olan Ağustos ayı içinde yayıldığına
dikkat çekiyor.
Gene
aynı merkezden John Edmunds grip gibi hastalıkların yaz mevsiminde daha az
yayılmasının bir nedenini insanların kapalı mekanlarda daha az zaman
geçirmesine ve özellikle okulların kapanmış olmasına bağlıyor.
44-Virüsle ilgili kompo
teorileri doğru olabilir mi?
Aslında
şu an internet ortamında dolaşan çok fazla komplo teorisi mevcut. Burada sadece
bir tanesinden bahsedeceğim.
Nature
Medicine dergisinin 2015 Aralık tarihli sayısında yayınlanan makale oldukça şüpheli
bir yaklaşım sergilemektedir. Makalede,
çoğunluğu Harvard Tıp Fakültesi, Kuzey Carolina Üniversitesi gibi Amerika
kaynaklı kurumlarda çalışan bilim insanlarının yanında, aralarında Çin’in Wuhan
Viroloji Enstitüsü’nden bir bilim insanın da bulunduğu bu çalışmaya bir de
İsviçre’den Bellinzona Mikrobiyoloji Enstitüsü’nden bir bilim insanının destek
verdiği listelenmiştir.
Makaleye
göre şu anda yarasalarda dolaşan ve daha önce büyük bir salgına sebep olan SARS
virüsü (SARS-CoV) ‘nün tekrar ortaya çıkma potansiyeli üzerine bir çalışma
yapılmış. Bu çalışmada Çin at nalı yarasa popülasyonlarında dolaşan ve SARS
benzeri bir virüs olan SHC014-CoV'nün hastalık potansiyeli incelenmiş. SARS
virüsü (SARS-CoV) kullanılarak SHC014'ün *spike proteinini (dikensi protein)
ifade eden bir kimerik virüs oluşturulmuş. Sonuçlara göre bu virüsün insan *ACE2
enzimini etkili bir şekilde kullanabildiği ve SARS-CoV suşlarının sebep olduğu
salgınlara eşdeğer salgınlar oluşturabileceği gösterilmiş. Ek olarak, in vivo
deneylerle, bu kimerik virüsün fare akciğerinde önemli ölçüde replikasyonu ve
patojenitesi gösterilmiş. Mevcut SARS temelli antikor ve aşı yaklaşımları
enfeksiyonu yok edememiş ya da yayılmasını azaltamamış. Bu bulgulara dayanarak
sağlam viral replikasyon yeteneği olan enfeksiyöz bir SHC014 rekombinant virüsü
sentetik olarak üretilmiştir.
2019 Aralık ayında patlak veren, Covid-19 hastalığına sebep olan, resmi adıyla Sars-CoV-2 olarak adlandırılan yeni tip koronavirüs, yarasalarda görülen virüslerle benzerlik taşıdığı için bilim insanları tarafından virüs kaynağı olarak yarasalar işaret ediliyor. Yine bilim insanlarına göre virüsün yarasadan insana geçmesi için ara konak ya da konaklara ihtiyacı var. Bu konaklardaki mutasyonlar sonucunda ancak insana geçebilir hale gelebilir. Fakat şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bu ara konak ya da konaklar hakkında hala bilgi sahibi değiliz. Ara konaktaki söz konusu mutasyon laboratuvar ortamında yapılmış olabilir mi?
Dünya çapında bir pandemiye sebep SARS-CoV-2 virüsü sentetik olarak üretilmiş bir virüs olabilir mi, eğer öyleyse virüs laboratuvardan kazayla mı bulaştı, yoksa kasıtlı mı salındı gibi sorular ilerleyen zamanlarda büyük tartışmalara yol açacaktır.
2019 Aralık ayında patlak veren, Covid-19 hastalığına sebep olan, resmi adıyla Sars-CoV-2 olarak adlandırılan yeni tip koronavirüs, yarasalarda görülen virüslerle benzerlik taşıdığı için bilim insanları tarafından virüs kaynağı olarak yarasalar işaret ediliyor. Yine bilim insanlarına göre virüsün yarasadan insana geçmesi için ara konak ya da konaklara ihtiyacı var. Bu konaklardaki mutasyonlar sonucunda ancak insana geçebilir hale gelebilir. Fakat şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bu ara konak ya da konaklar hakkında hala bilgi sahibi değiliz. Ara konaktaki söz konusu mutasyon laboratuvar ortamında yapılmış olabilir mi?
Dünya çapında bir pandemiye sebep SARS-CoV-2 virüsü sentetik olarak üretilmiş bir virüs olabilir mi, eğer öyleyse virüs laboratuvardan kazayla mı bulaştı, yoksa kasıtlı mı salındı gibi sorular ilerleyen zamanlarda büyük tartışmalara yol açacaktır.
*Spike proteini: Virüsün üzerinde bulunan dikensi
proteinlerdir. Yukarıda virüs görsellerinde görebilirsiniz.
*ACE2: anjiyotensin dönüştürücü enzim-2. Akciğerde bol
olarak bulunur. Coronavirüsler hücre içine girebilmek için bu enzimi kullanır.
Makalenin
linkini aşağıya bırakıyorum.
KAYNAKÇA
1- https://www.cell.com/cell/pdf/S0092-8674(20)30229-4.pdf
2- https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/technical-guidance/naming-the-coronavirus-disease-(covid-2019)-and-the-virus-that-causes-it
3- https://www.sciencealert.com/study-shows-just-how-long-coronavirusescan-stick-around-on-a-surface
4- https://www.scientificamerican.com/article/how-coronavirusescause-infection-from-colds-to-deadly-pneumonia1/
5- https://www.who.int/news-room/q-a-detail/q-a-coronaviruses
6- https://www.livescience.com/new-coronavirus-origin-bats.html
7- https://www.newscientist.com/article/mg24532683-100-we-are-still-trying-to-understand-howdangerous-wuhan-coronavirus-is/#ixzz6DWnKmMW5
8- https://www.newscientist.com/article/2232519-the-three-things-we-really-need-to-know-about-thewuhan-coronavirus/#ixzz6DWp7evS4
9- https://asm.org/Articles/2020/January/2019-Novel-Coronavirus-2019-nCoV-Update-Uncoating
10- https://www.thelancet.com/action/showPdf?pii=S0140-6736%2820%2930251-8
11- https://www.economist.com/img/b/1280/720/85/sites/default/files/20200314_FBD001.jpg
12- https://www.youtube.com/watch?v=ODqnRN8QR2Y
13- https://tr.wikipedia.org/wiki/Suş
14- https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/coronavirus-koronavirus-nedir-korona-virusu-nasil-bulasir/#quicklink5
15- https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/system/files/makale/12_soguk.pdf
16- https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/karantina-covid-19-cok-olumcul-oldugu-icin-degil-degisim-gecirmesin-diye-2-5646613/
17- https://www.youtube.com/watch?v=9AdzHlIn-kU
18- https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2020/02/25/yeni-tip-korona-virusler-insan-sagligini-nasil-etkiler
19- https://tr.euronews.com/2020/03/19/koronavirusle-mucadele-icin-hangi-ulkeler-asi-ve-ilac-uzerinde-calisyor-covid-19-tedavi
20- https://www.independentturkish.com/node/150346/sağlik/italyada-koronavirüs-ölümlerine-dair-demografik-tablo-ortaya-çıktı-yaş-ve
21- https://tr.euronews.com/2020/03/10/koronavirus-covid-19-kadinlar-daha-dayanikli-peki-erkekler-neden-daha-kolay-oluyor
22- https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/koronavirusten-korunmak-icin-10-oneri/
23- https://digitalage.com.tr/turkiyede-coronavirus-test-kiti-gelistiren-firmalar/
24- https://informationisbeautiful.net/visualizations/covid-19-coronavirus-infographic-datapack/
25- https://www.nature.com/articles/nm.3985
1- https://www.cell.com/cell/pdf/S0092-8674(20)30229-4.pdf
2- https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/technical-guidance/naming-the-coronavirus-disease-(covid-2019)-and-the-virus-that-causes-it
3- https://www.sciencealert.com/study-shows-just-how-long-coronavirusescan-stick-around-on-a-surface
4- https://www.scientificamerican.com/article/how-coronavirusescause-infection-from-colds-to-deadly-pneumonia1/
5- https://www.who.int/news-room/q-a-detail/q-a-coronaviruses
6- https://www.livescience.com/new-coronavirus-origin-bats.html
7- https://www.newscientist.com/article/mg24532683-100-we-are-still-trying-to-understand-howdangerous-wuhan-coronavirus-is/#ixzz6DWnKmMW5
8- https://www.newscientist.com/article/2232519-the-three-things-we-really-need-to-know-about-thewuhan-coronavirus/#ixzz6DWp7evS4
9- https://asm.org/Articles/2020/January/2019-Novel-Coronavirus-2019-nCoV-Update-Uncoating
10- https://www.thelancet.com/action/showPdf?pii=S0140-6736%2820%2930251-8
11- https://www.economist.com/img/b/1280/720/85/sites/default/files/20200314_FBD001.jpg
12- https://www.youtube.com/watch?v=ODqnRN8QR2Y
13- https://tr.wikipedia.org/wiki/Suş
14- https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/coronavirus-koronavirus-nedir-korona-virusu-nasil-bulasir/#quicklink5
15- https://bilimteknik.tubitak.gov.tr/system/files/makale/12_soguk.pdf
16- https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/karantina-covid-19-cok-olumcul-oldugu-icin-degil-degisim-gecirmesin-diye-2-5646613/
17- https://www.youtube.com/watch?v=9AdzHlIn-kU
18- https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2020/02/25/yeni-tip-korona-virusler-insan-sagligini-nasil-etkiler
19- https://tr.euronews.com/2020/03/19/koronavirusle-mucadele-icin-hangi-ulkeler-asi-ve-ilac-uzerinde-calisyor-covid-19-tedavi
20- https://www.independentturkish.com/node/150346/sağlik/italyada-koronavirüs-ölümlerine-dair-demografik-tablo-ortaya-çıktı-yaş-ve
21- https://tr.euronews.com/2020/03/10/koronavirus-covid-19-kadinlar-daha-dayanikli-peki-erkekler-neden-daha-kolay-oluyor
22- https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/koronavirusten-korunmak-icin-10-oneri/
23- https://digitalage.com.tr/turkiyede-coronavirus-test-kiti-gelistiren-firmalar/
24- https://informationisbeautiful.net/visualizations/covid-19-coronavirus-infographic-datapack/
25- https://www.nature.com/articles/nm.3985